Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Emperyalist Köleciliğin Borçlular Hapishanesi - Halkkitabevi

Emperyalist Köleciliğin Borçlular Hapishanesiİmparatorluklar Zinciri 1. Kitap

Stok Kodu
9789944296335
Boyut
17x24
Sayfa Sayısı
752
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2007-12
Resimleyen
0a33f8f39de6489a881ef87d4d980e64
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
250,00TL
%28 İNDİRİM
180,00TL
Taksitli fiyat : 9 x 22,00TL
Stokta var
9789944296335
431413
Emperyalist Köleciliğin Borçlular Hapishanesi
Emperyalist Köleciliğin Borçlular Hapishanesi İmparatorluklar Zinciri 1. Kitap
180.00

Mevcut "ilerleme", "gelişme", "uygarlık" felsefe, program ve projeleri emperyalist egemenlik ideolojilerinin çekirdeğine içerilmiştir. Doğanın egemenlik altına alınmasının yolunu döşeyen "Aydınlanma Felsefesi" İster İbrani-Hristiyan egemenlik ilahiyatlarının kurgularını, isterse Yunan-Roma-Rönesans veya 18.yy’ın idealist biçimlerini esas alsın, bilimin mutlak ilerleyişini belirleyici sayan ve tüm düzeylerde paralel İşleyen çizgisel bir tarihsel "ilerleme" ilkesine götürür. Bu ideoloji, toplumsal hayatın her alanını kuşatan sistem destekli etkinliği ve dayattığı amansız mantığı ile meta değerinin egemenliğine temel hazırlar. Bilim, teknoloji, ilerleme kavramları ideolojiye dönüştürülür. Bu felsefe doğa, toplum, bilinç parçalanmasını uç noktalara taşır. Doğaya egemen olma onun tahribini meşrulaştırır. Doğaya bir nesne gibi davranılmasının sonucu artık "tek benci" bir yozlaşmanın beşeri varlığı ortadan kaldıracak saçmalığına varır. Tüm kopuş vurgularına rağmen, kölecilikten beslenen ideoloji, felsefe, dünya görüşlerinin sürekliliğinin temellendirdiği doğaya egemenlik fikri, insanlığın geleceğini yok edecek aşamadadır... Meta ilişkilerinin top yekün reddi ve yerine kullanım değerlerine dayalı eşitlikçi bir sistemin kurulma koşullarının bulunup bulunmadığı sorusuna verilecek cevap, kapitalizme tüm kurum, kural, ideoloji biçimleriyle mutlak yıkıcılıkta bir saldırının iradi olanaklarının varlığına ilişkin umutla bağlantılıdır. Bu çerçevede, eşitsizlikçi toplumsal birikimin olanca gerçekliğiyle en İnce ayrıntılarına kadar çözümlenmesi zorunludur. Tarihsel sürekliliklerin vurgulanması sistemin gücünü değil güçsüzlüğünün köklerini ortaya koyar. Kopuş söylemlerinin aldatıcı İyimserliğinden beslenen dalgalar, "devrimci" bir enerjinin tezahürleri değil, yarattıkları yanılsamanın karanlığıyla kısa sürede gelecek umutlarını silen egemenlik ideolojilerinin etkisindeki kabarmalardır.

Kapat