Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Kavramsal Putperestlik ve Felsefe -Jean-Luc Marion Felsefesine Bir Gir

Kavramsal Putperestlik ve Felsefe -Jean-Luc Marion Felsefesine Bir Giriş-

Stok Kodu
9786255536143
Boyut
13x21
Sayfa Sayısı
188
Baskı
1
Basım Tarihi
2025-02
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
190,00TL
%15 İNDİRİM
161,50TL
Taksitli fiyat : 9 x 19,74TL
Stokta var
9786255536143
1010689
Kavramsal Putperestlik ve Felsefe -Jean-Luc Marion Felsefesine Bir Giriş-
Kavramsal Putperestlik ve Felsefe -Jean-Luc Marion Felsefesine Bir Giriş-
161.50

Çağdaş Fransız felsefesinin en önemli temsilcilerinden biri olarak görülen Jean-Luc Marion, Batı metafiziğinin geleneksel Tanrı tasavvuruna yönelik sert eleştiriler yapar. Ona göre metafiziğin Tanrı’yı bir ilke, temel, sebep ya da varlık olarak kavrayışı, insan düşüncesinin sınırlamalarına tabi kılmaktadır. Marion, bu durumu "kavramsal putperestlik" olarak adlandırır ve Batı düşüncesindeki metafizik geleneğin, Tanrı’yı bir "causa sui" (kendi kendisinin nedeni) olarak ele alışını eleştirir. Heidegger’in onto- teoloji eleştirisinden yola çıkarak Marion,  metafiziğin Tanrı’yı bir varlık kategorisine indirgemesi ve insanın rasyonel yetileriyle tanımlamaya çalışmasının, onun aşkınlığını göz ardı ettiğini belirtir. Bu epistemolojik belirleme Tanrı’yı sınırlandıran bir bakışın ortaya çıkmasına neden olur. Bu bağlamda, Marion’un felsefi projesi, metafiziksel Tanrı anlayışını aşarak, ilahi olanı insan aklının ötesinde, aşkın bir fenomen olarak yeniden düşünmeyi amaçlar. Söz konusu anlayışın aşılmasının yolu olarak ise Marion, fenomenolojiyi devre sokmak ister. Marion’un düşüncesinde fenomenoloji, metafizik sınırları aşmak için kritik bir rol oynar. "Doygun fenomen" ve "verilmişlik" gibi kavramları, onun fenomenolojik yaklaşımının temel taşlarıdır. Doygun fenomen, insan kavrayışını aşan bir deneyim biçimini ifade ederken, verilmişlik, bu fenomenlerin kendilerini nasıl sunduğunu açıklayan bir çerçeve sunar. Marion, bu kavramlar aracılığıyla, Tanrı’nın insan deneyimindeki aşkın varlığını anlamaya çalışır. Özellikle, Tanrı’yı ikonik bir bakış ile ele almak istemesi, onun düşüncesinin merkezindedir. İkon, Tanrı’nın insana kendini açtığı, ancak insan kavrayışını aşarak aşkınlığını koruduğu bir ilişki biçimini temsil eder. Bu yaklaşım, hem metafiziğin geleneksel Tanrı tasavvurunu hem de modern teolojinin sınırlamalarını aşmayı hedefler. Modern teoloji ve düşüncenin merkezinde de yer alan Tanrı meselesine yönelik ise Marion, Descartes’ten hareket eder. Marion’un Descartes eleştirisi, modern metafizik geleneğinin temel taşlarından birine yönelir. Descartes, Tanrı’yı rasyonel bir ilke olarak merkeze almış ve onu bilginin temel kaynağı olarak tanımlamıştır. Marion, Descartes’ın Tanrı’yı bir "kendi kendisinin nedeni" olarak kavrayışının, ilahi olanı bir metafizik sisteme indirgediğini ve onun aşkınlığını zedelediğini savunur. Bu eleştiri, Marion’un Batı metafiziğinin Tanrı anlayışına yönelik genel eleştirisinin
bir uzantısıdır. Buna karşılık, Orta Çağ düşünürlerinden Aquinas’ın Tanrı’yı aşkın bir varlık olarak ele alışı, Marion tarafından daha tutarlı ve Tanrı’nın doğasına uygun bir yaklaşım olarak görülür. Yine Marion, geleneksel Batı düşüncesinin Tanrı anlayışının yıkılmasındaki merkezi figür olarak gördüğü Nietzsche’yi ele alarak, onun “Tanrı öldü” sözüne de ayrıca önem verir. Marion’a göre bu söz felsefede bir çok şeyin yeniden ele alınması için önemli bir kalkış noktasıdır. “Tanrı öldü” sözüne önem veren bir diğer düşünür olan Heidegger’i de ele alan Marion için, Heidegger’in metafiziğe yönelik ileri sürdüğü suçlamalar doğrudur. Fakat Heidegger,
Tanrı konusunda çifte bir putperestlik sergilemektedir. Ona göre bu durum, Heidegger’in meseleyi tam olarak aşamadığının bir göstergesidir. Marion’un felsefesi hem metafizik hem de teoloji alanında yenilikçi bir
perspektif sunduğunu söyleyebiliriz. Onun metafizik eleştirisi, Tanrı’nın geleneksel kavramsal çerçevelerin ötesinde düşünülmesi gerektiğini vurgular. Teolojik düzlemde ise Marion, Tanrı’nın insan kavrayışının ötesinde bir fenomen olarak ele alınmasının, ilahi olanın aşkınlığını koruyacağını savunur. Bununla birlikte, Marion’un Tanrı’nın aşkınlığına yaptığı vurgu, bazı eleştirmenler tarafından, Tanrı’yı insan deneyiminden kopardığı için eleştirilmiştir. Ancak Marion, Tanrı’nın insan deneyiminde kendini açtığı, fakat hiçbir zaman tam anlamıyla kavranamayacak bir aşkınlık taşıdığı fikrini savunarak bu eleştirilere yanıt verir. Bu çalışmada, Marion’un Batı metafiziğine yönelik eleştirileri, fenomenolojik yaklaşımı ve teolojiyle ilişkisi detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Marion’un Tanrı’nın insan düşüncesindeki yeri, aşkınlığını yeniden düşünme çabası ve metafizik eleştirisi, çağdaş felsefe ve teolojiye önemli katkılar sunmaktadır. Onun yaklaşımı, Batı metafiziğinin sınırlarını sorgulamakla kalmaz; aynı zamanda Tanrı’nın aşkınlığını koruyarak, insan deneyimine yeni bir perspektif kazandırır.

  • Açıklama
    • Çağdaş Fransız felsefesinin en önemli temsilcilerinden biri olarak görülen Jean-Luc Marion, Batı metafiziğinin geleneksel Tanrı tasavvuruna yönelik sert eleştiriler yapar. Ona göre metafiziğin Tanrı’yı bir ilke, temel, sebep ya da varlık olarak kavrayışı, insan düşüncesinin sınırlamalarına tabi kılmaktadır. Marion, bu durumu "kavramsal putperestlik" olarak adlandırır ve Batı düşüncesindeki metafizik geleneğin, Tanrı’yı bir "causa sui" (kendi kendisinin nedeni) olarak ele alışını eleştirir. Heidegger’in onto- teoloji eleştirisinden yola çıkarak Marion,  metafiziğin Tanrı’yı bir varlık kategorisine indirgemesi ve insanın rasyonel yetileriyle tanımlamaya çalışmasının, onun aşkınlığını göz ardı ettiğini belirtir. Bu epistemolojik belirleme Tanrı’yı sınırlandıran bir bakışın ortaya çıkmasına neden olur. Bu bağlamda, Marion’un felsefi projesi, metafiziksel Tanrı anlayışını aşarak, ilahi olanı insan aklının ötesinde, aşkın bir fenomen olarak yeniden düşünmeyi amaçlar. Söz konusu anlayışın aşılmasının yolu olarak ise Marion, fenomenolojiyi devre sokmak ister. Marion’un düşüncesinde fenomenoloji, metafizik sınırları aşmak için kritik bir rol oynar. "Doygun fenomen" ve "verilmişlik" gibi kavramları, onun fenomenolojik yaklaşımının temel taşlarıdır. Doygun fenomen, insan kavrayışını aşan bir deneyim biçimini ifade ederken, verilmişlik, bu fenomenlerin kendilerini nasıl sunduğunu açıklayan bir çerçeve sunar. Marion, bu kavramlar aracılığıyla, Tanrı’nın insan deneyimindeki aşkın varlığını anlamaya çalışır. Özellikle, Tanrı’yı ikonik bir bakış ile ele almak istemesi, onun düşüncesinin merkezindedir. İkon, Tanrı’nın insana kendini açtığı, ancak insan kavrayışını aşarak aşkınlığını koruduğu bir ilişki biçimini temsil eder. Bu yaklaşım, hem metafiziğin geleneksel Tanrı tasavvurunu hem de modern teolojinin sınırlamalarını aşmayı hedefler. Modern teoloji ve düşüncenin merkezinde de yer alan Tanrı meselesine yönelik ise Marion, Descartes’ten hareket eder. Marion’un Descartes eleştirisi, modern metafizik geleneğinin temel taşlarından birine yönelir. Descartes, Tanrı’yı rasyonel bir ilke olarak merkeze almış ve onu bilginin temel kaynağı olarak tanımlamıştır. Marion, Descartes’ın Tanrı’yı bir "kendi kendisinin nedeni" olarak kavrayışının, ilahi olanı bir metafizik sisteme indirgediğini ve onun aşkınlığını zedelediğini savunur. Bu eleştiri, Marion’un Batı metafiziğinin Tanrı anlayışına yönelik genel eleştirisinin
      bir uzantısıdır. Buna karşılık, Orta Çağ düşünürlerinden Aquinas’ın Tanrı’yı aşkın bir varlık olarak ele alışı, Marion tarafından daha tutarlı ve Tanrı’nın doğasına uygun bir yaklaşım olarak görülür. Yine Marion, geleneksel Batı düşüncesinin Tanrı anlayışının yıkılmasındaki merkezi figür olarak gördüğü Nietzsche’yi ele alarak, onun “Tanrı öldü” sözüne de ayrıca önem verir. Marion’a göre bu söz felsefede bir çok şeyin yeniden ele alınması için önemli bir kalkış noktasıdır. “Tanrı öldü” sözüne önem veren bir diğer düşünür olan Heidegger’i de ele alan Marion için, Heidegger’in metafiziğe yönelik ileri sürdüğü suçlamalar doğrudur. Fakat Heidegger,
      Tanrı konusunda çifte bir putperestlik sergilemektedir. Ona göre bu durum, Heidegger’in meseleyi tam olarak aşamadığının bir göstergesidir. Marion’un felsefesi hem metafizik hem de teoloji alanında yenilikçi bir
      perspektif sunduğunu söyleyebiliriz. Onun metafizik eleştirisi, Tanrı’nın geleneksel kavramsal çerçevelerin ötesinde düşünülmesi gerektiğini vurgular. Teolojik düzlemde ise Marion, Tanrı’nın insan kavrayışının ötesinde bir fenomen olarak ele alınmasının, ilahi olanın aşkınlığını koruyacağını savunur. Bununla birlikte, Marion’un Tanrı’nın aşkınlığına yaptığı vurgu, bazı eleştirmenler tarafından, Tanrı’yı insan deneyiminden kopardığı için eleştirilmiştir. Ancak Marion, Tanrı’nın insan deneyiminde kendini açtığı, fakat hiçbir zaman tam anlamıyla kavranamayacak bir aşkınlık taşıdığı fikrini savunarak bu eleştirilere yanıt verir. Bu çalışmada, Marion’un Batı metafiziğine yönelik eleştirileri, fenomenolojik yaklaşımı ve teolojiyle ilişkisi detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Marion’un Tanrı’nın insan düşüncesindeki yeri, aşkınlığını yeniden düşünme çabası ve metafizik eleştirisi, çağdaş felsefe ve teolojiye önemli katkılar sunmaktadır. Onun yaklaşımı, Batı metafiziğinin sınırlarını sorgulamakla kalmaz; aynı zamanda Tanrı’nın aşkınlığını koruyarak, insan deneyimine yeni bir perspektif kazandırır.

  • Taksit Seçenekleri
    • Axess Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      161,50   
      161,50   
      2
      83,98   
      167,96   
      3
      57,06   
      171,19   
      6
      29,07   
      174,42   
      9
      19,74   
      177,65   
      Finansbank Kartları
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      161,50   
      161,50   
      2
      83,98   
      167,96   
      3
      57,06   
      171,19   
      6
      29,07   
      174,42   
      9
      19,74   
      177,65   
      Bonus Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      161,50   
      161,50   
      2
      83,98   
      167,96   
      3
      57,06   
      171,19   
      6
      29,07   
      174,42   
      9
      19,74   
      177,65   
      Paraf Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      161,50   
      161,50   
      2
      83,98   
      167,96   
      3
      57,06   
      171,19   
      6
      29,07   
      174,42   
      9
      19,74   
      177,65   
      Maximum Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      161,50   
      161,50   
      2
      83,98   
      167,96   
      3
      57,06   
      171,19   
      6
      29,07   
      174,42   
      9
      19,74   
      177,65   
      World Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      161,50   
      161,50   
      2
      83,98   
      167,96   
      3
      57,06   
      171,19   
      6
      29,07   
      174,42   
      9
      19,74   
      177,65   
      Diğer Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      161,50   
      161,50   
      2
      -   
      -   
      3
      -   
      -   
      6
      -   
      -   
      9
      -   
      -   
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
  • Yayınevinin Diğer Kitapları
  • Yazarın Diğer Kitapları
Kapat