Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Kayıp Hayaller Kitabı - Halkkitabevi

Kayıp Hayaller Kitabı

Stok Kodu
9789752934689
Boyut
13.50x20.00
Sayfa Sayısı
275
Resimleyen
5219209a8ef64586bb902e03a2fabe5d
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
9789752934689
751851
Kayıp Hayaller Kitabı
Kayıp Hayaller Kitabı
13.89

Hayallerin var ettiği hayatlardır anlatılan. Hayalleri olmadan bir hiçtir bu hayatlar. Yokluktur, tutunacak bir dalı olmayıştır... Geçmişte de yokluk vardır, gelecekte de. Her yanda acımasızlık, her yanda sevgisizlik... Hasan Ali Toptaş'ın ilk kez 1996 yılında yayımlanan romanı “Kayıp Hayallar Kitabı“ işte böyle bir atmosfer çizer. Küçük bir kasabada geçen romanın baş kahramanı da yaşama katlanmak için hayallerine yaslanan Hasan isimli bir çocuktur. Kavga gürültü bir aileden, tıpkı kendi gibi hayalleriyle var olmaya çalışan bir babadan gelmektedir Hasan. Tek avuntusu, sürekli gizlice girip, sürekli kovulduğu sinema salonudur. Hayallerin sarayıdır...

Kayıp Hayaller Kitabı'nda Toptaş, taşraya çeviriyor bakışları. Küçük dünyaların büyük yalnızlıklarını anlatıyor, tekdüzeliği, bir türlü değişmezliği, kaderine tutsak olmuş kasabaları ve insanlarını. Ve bunu yaparken, her zamanki gibi, şiirsel bir dil kullanıyor yazar. Olağanüstü çekici bir anlatımla okurunu alıp götürüyor taşranın boğucu havasına. Bir yığın bulmacanın içine bırakıveriyor, kayıp parçaları da serpiştiriyor oraya buraya. Edebiyat okuruna da bu bulmacaları çözmek, kayıp parçaları birleştirmek düşüyor. Kısaca “Kayıp Hayaller Kitabı“, müthiş bir edebiyat zevki sunuyor... “... sonra ben öpüldükçe öpüp öptükçe öpülürken artık ağır ağır Kevser kıvamında kıvranıp duran bu hikayenin ta kendisine dönüştüğümü düşündüm ve bir yandan ellerimle ıslak mı - evet fena halde- ıslak bir vadinin baş döndürücü derinliklerine doğru ilerleren, biryandan da kasaba kırtasiyecilerinden satın alınmış ucuz bir dolmakalemle oturup gecenin bu vaktinde acaba kim yazıyor beni, dedim; sonra bir yandan o vadinin ıslaklığına olanca yalnızlığım, hasretim, ve diriliğimle gömülürken bir yandan da, hem kocaman bir bardakla çayını yudumlayıp hem de sigarasını tüttürerek acaba müsveddelerimi kim daktiloya çekiyor şimdi, beni kim diziyor satır satır, ya da çoktan dizilip basıldım da şu anda hangi okurun gözünde tekrar yazılıyorum, dedim; sonra...“

Kapat