Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Türkiye'nin 200 Yıllık İktisadi Tarihi - Halkkitabevi

Türkiye'nin 200 Yıllık İktisadi Tarihi

Stok Kodu
9786053320203
Boyut
16x23
Sayfa Sayısı
388
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
14
Basım Tarihi
2022-04
Resimleyen
a912b01c80a3418ea0a6f0902fb8be4c
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
9786053320203
403617
Türkiye'nin 200 Yıllık İktisadi Tarihi
Türkiye'nin 200 Yıllık İktisadi Tarihi
54.60

Türkiye’nin 200 Yıllık İktisadi Tarihi hem kapsadığı dönem hem de içerik ve vurguları ile, iktisadi tarihimize farklı bir yaklaşımı hedefliyor.

Osmanlı-Türkiye iktisat tarihçiliğinin önde gelen isimlerinden Prof. Dr. Şevket Pamuk’un bu son çalışmasının önemli bir özelliği son 200 yılı birlikte ele alması. Türkiye iktisadi tarihçiliğinde 19. yüzyıl ile 20. yüzyıl sık sık birbirlerinden kalın duvarlarla ayrıldı. Oysa Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş sürecinde önemli siyasal değişiklikler gerçekleşirken, iktisadi açıdan önemli süreklilikler de yaşanmıştı. Bu sürekliliklerin bir bölümü Osmanlı geçmişinden, bir bölümü de Sanayi Devrimi sonrasında dünya ölçeğinde ortaya çıkan gelişmelerden kaynaklanıyordu. Bu nedenle Pamuk, son 200 yılı bir bütün olarak ele alıyor ve bugünkü Türkiye ekonomisinin kimi özelliklerinin kökenlerini 19. yüzyıldaki dönüşümlerde arıyor.

Kitap ayrıca ekonomilerin uzun dönemli gelişmesini değerlendirirken temel ölçütler olarak, bir yandan kişi başına gelir artışlarını ya da iktisadi büyümeyi, öte yandan da sağlık ve eğitim boyutlarıyla insani gelişmeyi ve bölüşümü öne çıkarıyor.

Yazar, önce ayrıntılı veriler kullanarak son 200 yılda Türkiye’de iktisadi büyümenin dünya ortalamalarına yakın ama onların biraz üzerinde, buna karşılık insani gelişmenin dünya ortalamalarının altında kaldığını ortaya koyuyor. Daha sonra da Türkiye’de uzun vadeli iktisadi gelişmenin niçin dünya ortalamalarının üzerine çıkamadığını sorguluyor. Bu soruların sadece iktisatla sınırlı bir çerçevede yanıtlanamayacağının altını çizen Pamuk, daha doyurucu yanıtlar için toplumsal ve siyasi yapıların da dikkate alınması gerektiğine işaret ediyor ve iktisadi gelişmenin nihai nedenleri olarak kabul edilen kurumların Türkiye’deki özelliklerini ve işleyişlerini inceliyor.

Kapat