Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Dil Din Kimlik - Halkkitabevi

Dil Din KimlikAlmanya Türkleri'nde

Stok Kodu
9789753502399
Boyut
14x21
Sayfa Sayısı
142
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2011
Resimleyen
3d47590c5c024f10807d46b3d4551a19
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
100,00TL
%28 İNDİRİM
72,00TL
Taksitli fiyat : 9 x 8,80TL
Stokta var
9789753502399
446360
Dil Din Kimlik
Dil Din Kimlik Almanya Türkleri'nde
72.00

Almanya'da bugün 3 milyona yakın bir Türk nüfusu var. Başlangıçta geçici işçi sıfatıyla Almanya'ya giden Türk göçmenler yarım asrın sonunda nüfuslarının gitgide artmasıyla gitgide Avrupa'nın önemli unsurlarından biri haline gelmeye başladı. Ancak 50 yılın sonunda görüldü ki müslüman bir kültür ortamından ayrılıp hristiyan değer yargılarının hakim olduğu bir topluma dahil olmak ciddi sorunları su yüzüne çıkarttı. İlk yıllarda cuma ve bayram namazlarında bir araya gelmek suretiyle dini vecibelerini yerine getiren, zaten geçici oldukları düşüncesiyle Almancayı çok fazla önemsemeyen, gelenek ve kültürlerini adeta kapalı devre yaşayan Türkler, çocuklarının ve torunlarının bu ülkede dünyaya gelmesiyle birlikte önemli bir kimlik sorunuyla yüzleştiler. Şehir Yayınları tarafından okuyucuyla buluşturulan Yusuf Adıgüzel'in Almanya Türkleri'nde Dil Din Kimlik başlıklı kitabı Almanya'da yaşayan Türkler'in bu sorununa eğiliyor. Adıgüzel, kitapta ilk olarak Almanya'daki devlet okullarında okutulan İslam Din Dersi sorunu ve çözüm arayışlarını tüm yönleriyle ele alıyor. İkinci olarak kültürel kimliğin yaşatılabilmesi ve yeniden üretilebilmesi açısından hayati önem taşıyan dil konusunu, Almanya Türkleri'nin Türkçe'nin resmi okullarda okutulması için sarfettikleri çabalar ekseninde inceliyor. Kimlik algılamalarına göç tipinin etkisi üzerinde duran yazar son olarak Almanya'daki Türk kuruluşlarının AB, Türklerin Almanya vatandaşlığına geçişi gibi konulara değiniyor. Yusuf Adıgüzel'in Şehir Yayınları Sosyoloji dizisinden çıkan Almanya Türkleri'nde Dil Din Kimlik başlıklı kitabı, Max Frisch'in biz işçi istemiştik, insanlar geldi cümlesiyle özetlediği 1961'de başlayıp aile birleşmeleri ve yeni nesillerin dünyaya gelmesi ile farklı bir boyut kazanan tabloyu sosyal yönleriyle ele alan önemli bir çalışma.

Kapat