Gladyo’ya Mektuplar_{Ergenekon Tiyatrosunda Son Sahne}

"Ergenekon", 28 Şubat'la başlayıp 17 Ağustos depremi ile viraj aldırılan devlet içi ayrışmada yeni bir zirveyi temsil ediyor. Bu zirve küredeki ayrışmanın da kopma noktasına denk düşmüş durumda. ABD içindeki ayrışma; Avrupa'daki ayrışma; Doğu ile Batı, Kuzey ile Güney arasındaki ayrışma; Protestan ile Katolik, Şii ile Sünni arasındaki ayrışma; küresel sermaye içindeki ayrışma...

...Öncelikle şu uyarıyı ortaya net bir şekilde koymakta fayda var: Ülkedeki çözülme sürecini inşa eden küresel güçler, bu çözülme sürecinin maşası olan iç odaklara yönelik karşı dinamik oluşturmaya çalışanları kontrol etmek ve bazılarını ekarte etmek için altyapılar kurmaya başladılar bile...

...Devletimizi böyle bir perde üzerinde milletinden soyutlanmış bir gölge haline dönüştürmemek dışarıdaki şebekeler ve içerideki uzantılarının oyunlarını bütün olasılıkları ile hesaplamamız ile mümkün olacaktır. Sonra devam edeceğimiz Anglo-Sakson/Siyonist cephe ile İran arasındaki kontrollü savaş senaryosu bu çerçevede değerlendirilmesi gereken bir olasılıktır. Devletimize musallat olmaya çalışan bütün çetelere rağmen...

...O yüzden sormaya devam. O yüzden sorgulamaya devam. Promil ağızlı köşeler üzerinden kurduğun bu örümcek ağının gölgesi ülkemin üzerinden kalkana... Bu millet esas çetenin silahlı nikâh yapan meczuplardan değil, Çamlıca'dan Reina'ya bu milletin alın teri ve geleceği üzerinden sefa sürenlerden oluştuğunu görene dek; sana daha çok mektup yazacağız sevgili Gladyo. Sonuncusunu elden teslim edeceğiz...