Menderes ve Azınlıklar

DP iktidarının on yıllık dönemi boyunca genel anlamda azınlıklar en rahat ve huzurlu hayatlarını yaşadılar. Hatta çok partili hayatla
başlayan Varlık Vergisi tartışmaları ve zararların geri ödenmesi konusunda DP'ye güvendiklerini defalarca dile getirmişlerdir. DP'nin 1950 ilkbaharındaki seçim zaferi üzerine azınlıklar yeni iktidarın liberal politikalarının ülkenin azınlıklarına karşı demokratik bir tutumu beraberinde getireceğini ummuşlardır.
DP'nin iktidara gelişine kadar çözümlenemeyen Ermeni ve Yahudi azınlıkların dini liderlerini seçebilmesi azınlık okulları ve vakıflarla ilgili düzenlemelerin yapılması bu dönemdeki önemli uygulamalardandır. Yine seçimlerde azınlıklardan en çok oyun alınarak azınlıklara daha fazla temsil olanağı sunulması daha da önemlisi Adnan Menderes'in bizzat Fener Rum Patrikhanesini en üst düzeyde ziyaret eden ilk Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olması DP iktidarının azınlıklara bakışını yansıtması açısından çok önemlidir.
DP iktidarı dönemindeki azınlıklara yönelik en önemli gelişmelerden birisi 6-7 Eylül 1955 olaylarıdır. On yıllık iktidarı boyunca yaptığı bütün icraatlarda özel birimler tarafından kontrol edilen DP yönetime karşı PTT'de özel dinleme birimi kurulması bu olayların DP'nin isteği dışında geliştiğini göstermektedir. Tüm bu olumsuzluklara rağmen azınlıklar DP iktidarına karşı sırt çevirmemişler hatta 6-7 Eylül olaylarından sonra 1957 seçimlerinde bu partiden milletvekili olmuşlardı.