Şehrazat’ın Unuttuğu Masallar

Bir mezarlık gibi alabildiğine sessiz, ıssızdı ortalık. Avludan geçerek, merdivenle çıkılan bir ordaya girdik, o oda içinden başka bir odaya, oradan bir başkasına, iç içe geçmiş bir çok odada ilerliyorduk. Önümüzde beyaz cüppesiyle bir hayalet gibi süzülüp giden Garp Temsi'yi takip ediyordum. Her odadan başka bir tütsü kokusu geliyordu burnuma. Söyleyenleri hiç görmediğim halde, anlayamadığım bir dilde farklı ilahilerin seslerini duyuyordum. Birçok odanın ardından, uzun boylu, ellerinde zilleri, esmer yüzlü, iri badem gözlü genç bir kadının bir flüt eşliğinde raksettiği bir odaya girdik. Odanın tam ortasında rask eden, çıplak terli bedeni üzerinde renkli tülleri olan genç kadın, Garp Temsi'nin odaya girdiğini görünce bir çığlık atıp, ateş kırmızısı bir perdenin ardına kaçtı.