Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Serhan Asker ve Ahmet Ercan İkili Set - Halkkitabevi

Serhan Asker ve Ahmet Ercan İkili Set

Stok Kodu
8683672864495
Kapak Türü
Karton Kapak
Dili
Türkçe
330,00TL
%39 İNDİRİM
199,00TL
Taksitli fiyat : 9 x 24,32TL
Stokta var
8683672864495
973636
Serhan Asker ve Ahmet Ercan İkili Set
Serhan Asker ve Ahmet Ercan İkili Set
199.00

Acı Yoruldu - SERHAN ASKER

“Acılar birbiriyle yarıştırılamaz, fakat bu ülke 6 Şubat 2023’te bütün tarihinin en büyük acılarından birini, belki en büyüğünü yaşadı. Serhan Asker bu acılara tanık oldu. Dahası, onları teninde yaşadı. Elinizdeki kitap acıya tanıklığın, onu teninde yaşamanın benzersiz ürünüdür. Tıpkı bir savaş güncesi gibi. Doğanın acımasızlığına karşı insanca duruşun, direnişin güncesi.”
–Ataol Behramoğlu

"Acıların değil bir yüzleşmenin kitabı bu. Korkunç yıkımlarla, travmalarla, kayıplarla karşı karşıya gelen insanların çaresizliğinin, direncinin, yaşamı yeniden öğrenmeye çalışmanın kitabı.
Geçip giden bir afeti değil, her an, her dakika yeniden kapımızı çalabilecek bir tehdidi anlatmış Serhan Asker. Hem de felaketin tam kalbinden, hem de üzüntüyü iliklerinde hissederek, hem de o derin yası depremzedelerle birlikte yaşayarak. O nedenle hep aklımızda tutmamız, hep hazırlıklı olmamız gerektiğini anlatan bir kitap bu. Yani tam da ihtiyacımız olan bir kitap..."
–Ahmet Ümit

“Acı yoruldu diyor Serhan Asker; acının sürüp gittiğinin bir ifadesidir bu. 6 Şubat depremiyle içimizde kopan çığlığın, hafızamızın duvarlarındaki yankısı diye de okunabilir. Büyük felaketler karşısında dil kekemeleşse yahut acı bir çığlığa dönse de yazı zaman içinde bir yüzleşme olanağı sağlıyor. “
–Ahmet Telli

 

Göçük Altında - Yaşanmış Gerçek Deprem Öyküleri - AHMET ERCAN

Bir kadın, karlı günde, akşamın kapkara karanlığı, ayrıca dondurucu soğuğunda, göçüntünün tepesine yüzükoyun kapaklanmış, ayaklarını yana açmış, kollarıyla yıkıntıları kucaklamış ölü gibi yatıyordu. Ölmüş mü diye kaygılandım. Yanına gittim. Sırtına bir iki fiske vurdum. Ağlamaktan şişmiş kanlı gözleriyle, bana öylece baktı. 
“Kardeşim iyi misin?”
“İyiyim.”
“Burada ne yapıyorsun?”
“Yıkıntı altında küçük yavrum kaldı. Halen çıkarılamadı. Hava çok soğuk, üşüyordur. Onun üzerine örtü olarak bedenimle ısıtıyorum. Üşümesin.”

Kapat