Taşeli Yöresi Çocuk Oyunları

Çocuk açısından daha çok bir eğlenme ve iyi vakit geçirme enstrümanı olarak değerlendirilen “oyun” kavramı, aslında eğlenmeyle birlikte psikoloji, sosyoloji, pedagoji ve halk bilimi başta olmak üzere birçok disiplini yakından ilgilendiren çok yönlü işlevlere ve bu işlevler çerçevesinde apayrı bir öneme sahiptir. İnsanı, henüz farkında olmasa bile çok küçük yaşlardan itibaren kuşaklar arası kültür aktarımının bir öznesi konumuna taşıyan oyun, yarının büyükleri olan çocukları fiziksel, bilişsel ve duygusal açıdan geleceğe hazırlar.

Tek kişilik oyunlar vasıtasıyla daha çok düşünme, muhakeme etme, hayal kurma ve özgüven sahibi olma gibi bireysel yönlerini geliştiren çocuk; grup oyunları sayesinde de rekabet etme, paylaşma ve işbirliği yapma gibi sosyal yönlerini farkında olmadan ve eğlenerek güçlendirir. Oyun kavramının bu özellikleri, günümüz elektronik kültür ortamının dayatmasıyla, çocukları monitörün başına bağlayarak sanal ve asosyal bir dünyaya hapseden dijital oyunlardan ziyade, elbette geleneksel çocuk oyunları için söz konusudur. Bir taraftan dijital kültürün yaygınlaşması, diğer taraftan da özellikle son yıllardaki yoğun kentleşme ve günümüz kentlerinin çocuk oyunları için hem zaman hem de mekân anlamında uygun ortamları sağlamaktan yoksun olması, geleneksel çocuk oyunlarının varlıklarını koruyup sürdürebilmeleri konusunda önemli bir tehdit oluşturmaktadır.

Bu durum, özellikle kültürün devamlılığı açısından geleneksel çocuk oyunlarının kayıt altına alınıp bilimsel yöntemlerle incelenmesini hem zorunlu hem de önemli kılmaktadır. İşte bu zorunluluk ve öneme binaen kaleme alınmış olanAta Yurttan Ana Yurda Çocuk Oyunlarının Yolculuğu Taşeli Yöresi Çocuk Oyunları adlı bu kitap, Taşeli Yöresi özelinde Türk çocuk oyunlarını tespit edip irdeleyen ve halk biliminden de öte bütün olarak kültür araştırmaları sahasına değerli katkılar sunan önemli bir çalışma olma özelliğine sahiptir.