Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Tıp ve Tarih: Türkiye’de Hekim Öznelliği (Ciltli) - Halkkitabevi

Tıp ve Tarih: Türkiye’de Hekim Öznelliği (Ciltli)Taşkın Bir Polemik

Stok Kodu
9786052603840
Boyut
16x24
Sayfa Sayısı
592
Baskı
1
Basım Tarihi
2023-01
Kapak Türü
Ciltli
Kağıt Türü
1. Hamur
650,00TL
%18 İNDİRİM
533,00TL
Taksitli fiyat : 9 x 65,14TL
Stokta var
9786052603840
922199
Tıp ve Tarih: Türkiye’de Hekim Öznelliği (Ciltli)
Tıp ve Tarih: Türkiye’de Hekim Öznelliği (Ciltli) Taşkın Bir Polemik
533.00

Son yirmi ilâ yirmi beş yılda, modern tıp ideolojisi eleştirel sosyal teori tarafından yerden yere vuruldu. Şimdilerdeyse, bir yandan piyasanın “performans” tazyiki “iyi hekimlik” şiârını tehdit ediyor, hatta imkânsız kılıyor… Bir yandan da ülkede hekimlerin ve sağlıkçıların popülist hınç siyasetinin hedefine konarak (sadece mânen değil, bilfiil) yere çalındığı günlerden geçiyoruz.
Oysa “Türk modernleşmesi” denen toplumsal tecrübede hekimler geniş roller oynadılar; siyasette, sanatta, “toplum önderliği”nde öne çıktılar. Hekimler, tedavi ve ameliyat makamında, beste ve siyaset de yaptılar. Bu tarihsel tecrübede tıbbî mecazlar da büyük yer üstlendi: Toplumsal meselelere tababet terimleriyle “neşter atıldı”, böylelikle “teşrih edilmiş” oldular.
Peki hekimler, hekimlik sıfatıyla kendi fâilliklerini nasıl kurdular; yani mesleklerine nasıl bir anlam yüklediler, hekimlik pratiğini nasıl gördüler, bu pratik içinde kendilerine nasıl bir rol biçtiler? Siyaseti, toplum bilgisini, gayrinizamî harbi, fen bilimlerini, biyolojik mühendisliği birleştiren bir “aşırı tabiplik” sorunu (Özen B. Demir’in kitapta kullandığı, en olumlu anlamıyla provokatif tabir ile) varsa ortada, bunun “tedavisi” nasıl mümkündür? Hekimlik, hayat ve ölüm üzerindeki yarı-tanrısal iddiasının berisinde; nasıl olanca alçakgönüllülüğü, olanca merakı ve olanca heyecanıyla, hayatla ve ölümle meşgul bir zanaata dönüşebilir?
Özen B. Demir, hem teorinin, sadece tıp eleştirisi literatürünün değil “bütün” sosyal teorinin alet-edevatına el atarak, hem de hekim biyografilerine, deneyimlerine, hekimliğin toplumsal tarihine eğilerek, bu sorular etrafında geziyor. “Meslek” bilgisine hâkim, fakat ona dışarıdan bakarak… Adeta “hasta yakını” şefkatini, çaresizliğini ve cehaletini de kuşanmış bir uzman gibi!

Tanıl BORA

Kapat