Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Vatanım Yok Memleketim Var - Halkkitabevi

Vatanım Yok Memleketim Varİstanbul Rumları: Mekan-Bellek-Ritüel

Stok Kodu
9789750518232
Boyut
13x20
Sayfa Sayısı
373
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2015-09
Resimleyen
3fc8881ba3414e15bca9868d77254df2
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
239,00TL
%12 İNDİRİM
210,32TL
Taksitli fiyat : 9 x 25,71TL
Stokta var
9789750518232
446765
Vatanım Yok Memleketim Var
Vatanım Yok Memleketim Var İstanbul Rumları: Mekan-Bellek-Ritüel
210.32

“İstanbullu olmak bir kere Yunanlılar arasında ve Rumlar arasında bir ayrıcalık olarak kabul edilir. Çünkü Şehr-i Âli bu, çok eski gelenekleri olan bir cemaatten geliyorsunuz. Bu cemaatin ne de olsa hem yakın tarihte hem eski ortaçağlarda yaratmış olduğu bütün o eserlerle kendinizi bir şekilde bağlı hissediyorsunuz, çünkü o kiliselerden geçmiş oluyorsunuz, o mekânlardan geçmiş oluyorsunuz, yaşamış oluyorsunuz, anılarınız var. (...)

İstanbul güzel bir yer. İstanbul, tarihin felsefenin şunun bunun ötesinde kendisi güzel bir şehir. Bugün de (...) birçok şey değişmiş olmasına rağmen güzel olmaya devam eden bir cazibe merkezi. Dolayısıyla bu, gururlanılacak bir şey...”Göçtükleri veya ziyarete gittikleri Yunanistan'da rahat edemiyor, Yunanlar tarafından yadırganıyorlar. Burada, İstanbul'da da Rumca konuştuklarında büyükleri tarafından “Susun, susun, duyacaklar” diye uyarılıyor, göze batmamaya çalışıyorlar. Kuşaklardır yaşadıkları şehirde “yabancı” diye yadırganmanın hazinliği... “Ne oralı ne buralı” olmanın hüznü...

Elinizdeki kitap, öncelikle ve esasen İstanbullu olan Rumların algı ve duygu dünyasına bir pencere açıyor. İstanbul'un, İstanbullu olmanın Rum-Ortodoks kimliğinin inşasındaki yerini, bu kimliğin mekânda, mitlerde, ritüellerde ve bellekteki yeniden üretimini anlatıyor, anlattırıyor. Tabii, başta 6/7 Eylül vahşeti, sürgünlerle, milliyetçiliğin tacizleriyle, bu kimliğin aşınmasının da hikâyesi bu. İstanbul'un ve İstanbullu kimliğinin değişiminin de izlerini sürebileceğimiz bir hikâye.Nurdan Türker, kimliğin ve hikâyenin nostalji kapanına kısılmasına da razı olmadan, canlı ve analitik bir bakışın örneğini veriyor.

Kapat