Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi

Cahit Sıtkı Tarancı Kimdir? Cahit Sıtkı Tarancı Eserleri Nelerdir?

Cahit Sıtkı Tarancı, Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olarak içten ve samimi dizeleriyle tanınan bir şairdir. 4 Ekim 1910 tarihinde Diyarbakır'da doğan Tarancı, gerçek adıyla Hüseyin Cahit Tarancı olarak bilinir. Diyarbakır'ın en köklü ailelerinden biri olan Pirinçzadeler ailesine mensup olan Tarancı, Bekir Sıtkı Bey ve Arife Hanım'ın altı çocuğundan biri olarak dünyaya gelmiştir. Ailesinin kültürel ve sosyal birikimi, onun edebi kişiliğinin şekillenmesinde büyük rol oynamıştır.

Edebiyat dünyasında özellikle şiirleriyle tanınan Cahit Sıtkı Tarancı, yaşamı boyunca insanın varoluşsal sorunlarını, aşkı, ölümü ve yaşamın anlamını derinlemesine sorgulamıştır. Şiirlerinde yalın ama etkileyici bir dil kullanan Tarancı, okuyucularını derin düşüncelere sevk etmeyi başarmıştır. Eserlerinde samimiyet ve içtenlik ön planda olmuş, bu da onun Türk edebiyatında özel bir yere sahip olmasını sağlamıştır.
12 Ekim 1956 tarihinde Viyana'da hayata veda eden Cahit Sıtkı Tarancı, geride bıraktığı etkileyici şiirleri ve edebi mirasıyla, Türk edebiyatının unutulmazları arasında yer almaktadır. Onun kaleme aldığı her dize, okuyucularına derin anlamlar sunarak edebiyatseverlerin yüreğine dokunmaya devam etmektedir. 

Cahit Sıtkı Tarancı'nın Kısaca Hayatı

Cahit Sıtkı Tarancı, Diyarbakır'ın en varlıklı ailelerinden birinde doğmuştur. Suriçi Cami Kebir Mahallesi'nde hayata gözlerini açan Tarancı, çocukluk ve gençlik dönemini burada geçirmiştir. İlkokul eğitimini Diyarbakır'da tamamlayan Tarancı, lise öğrenimine başlayacağı sırada ailesi tarafından İstanbul'a gönderilmiştir. Öncelikle Kadıköy Fransız Saint Joseph Lisesi'ne kaydolan Tarancı, ardından Galatasaray Lisesi'ne geçerek burada lise eğitimini tamamlamıştır. Bu dönemde Fransızcayı anadil düzeyinde öğrenme fırsatı bulmuştur.

Lise yıllarında şiir ve edebiyatla ilgilenen Cahit Sıtkı Tarancı, Galatasaray Lisesi'nin önemli bir dergisi için şiirler yazmıştır. Bu eserleri sayesinde tanınmaya başlayan Tarancı, şiirleriyle sıkça anılmaya başlamıştır. Zamanla en popüler edebiyat dergisi olan Servet-i Fünun'da yazmaya yönelmiştir. Servet-i Fünun dergisinde şiirleri yayımlanmaya devam eden Tarancı, 1931-1935 yılları arasında İstanbul Mülkiye Mektebi ve Yüksek Ticaret Okulu'nda eğitimine devam etmiştir.

Tarancı'nın edebiyat sahnesindeki yükselişi, onun şiir dilindeki ustalığı ve özgünlüğü ile öne çıkar. Fransız edebiyatının etkileriyle şekillendirdiği şiir anlayışı, Tarancı'yı modern Türk edebiyatının önde gelen isimlerinden biri haline getirmiştir. Özellikle yaşam ve ölüm temalarını işleyen şiirleriyle tanınmaktadır. "Otuz Beş Yaş" adlı şiiri, hayatın geçiciliği ve insanın zamanla olan ilişkisini sorgulayan derin bir eser olarak Türk edebiyatında önemli bir yer edinmiştir. Tarancı, şiirlerinde sade bir dil kullanarak, duygusal derinliği ve içsel sorgulamayı ön plana çıkarmıştır.

Cahit Sıtkı Tarancı, Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının önde gelen yazarlarından biri olarak, şiirlerinde bireyin içsel evrenini ve varoluşsal endişelerini işleyen bir şairdir. Onun eserleri, hem içerik hem de biçim açısından yenilikçi bir yaklaşım sunmaktadır. Tarancı'nın yaşamı boyunca yazdığı eserler, Türk edebiyatında derin izler bırakmış ve birçok genç şaire ilham kaynağı olmuştur. 

Cahit Sıtkı Tarancı Eserleri Nelerdir?

 

Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri

  • Otuz Beş Yaş
  • Düşten Güzel
  • Yalan
  • Bahar Hikâyesi
  • Atatürk
  • Kış Gecesi Rüyası
  • Mehmetçik
  • Hacı Bayram Camii
  • Gönül Hoşluğu
  • Müjde
  • Dilekçe
  • Yürek
  • Bayram Yemeği
  • Yalnızlık Macerası
  • Şaşkın Dünya
  • On Kasım
  • İstiklâl Marşı’nı Dinlerken
  • Sabah Duası
  • Bir Güzel
  • Sağ El
  • Meçhul Asker
  • Utanç
  • Sevdiğim
  • Aşkımız
  • Değirmen
  • Dertleşme
  • Gariplik
  • Memleket
  • Yaz Günleri
  • Edâ
  • Portre
  • Kırık Kalpler
  • Kim Kime Dum Duma
  • Aşk İle
  • İyimserlik
  • Karanlıktaki Hazine
  • Güvenlik
  • Değişik
  • Akrostiş
  • Güven
  • Başımı Koruyan Melek
  • Korkunç Güzel
  • Hep Yaşadığıma Dair
  • İnsan Hâli
  • Garip Kişi
  • Cem
  • Herkesin Gecesi
  • Ada’ya Davet
  • Yarın Pazar Değil
  • Ferman Senindir
  • Karasevda
  • Yalnızlığa Dair
  • Hayal Ettiğim Şey
  • Yalnızlığımız
  • Gidiyorum
  • Talihsiz
  • Eski Saadetinle
  • Batan Gemi
  • Gel Çadır Kur
  • Anne, Ne Yaptın?
  • Kar ve Ben
  • Kelekler
  • Benimsin!
  • Minareler
  • Yalnızlık
  • Çöküyorum
  • Yağmur
  • Günlerim
  • Günlerim 2
  • Ölümden Beter
  • Son Gece
  • Gidiyorum
  • Yağmur
  • Bir İtiraf
  • Mazim
  • Korkulu Köprü
  • Sarayımız
  • Ömrümde Sükût
  • Maziyi Yâda Daldığım Zaman
  • Yatak
  • Odamda Sükût
  • Zaman Bir Kuşak Gibi
  • Uykusuzluk
  • Uyku
  • Bir Lâhzam
  • Dar Kalıp
  • Aynalar
  • Bir Kapı Açıp Gitsem
  • Bir Yaz Günü
  • Rüyamız
  • Yağmur ve Ben
  • Kar ve Hâtıralar
  • Gece Bir Neticedir
  • Bilmecelerle Kal
  • Gece Bahçelerinde
  • Güneşe Âşık Çocuk
  • Kuşlar ve Gemiler
  • Uzak Bir İklimde
  • Kuyu
  • Akşam Vakti
  • Aynalarda Gece
  • Akşamleyin
  • Sen de Her Şey Gibi
  • Yağmur Yağadursun
  • Sular, Ağaçlar, Kuşlar
  • Hâtıralar
  • Renkler
  • Her Günkü Özleyiş
  • Gün Sonu
  • Eşya
  • Beni Kıskanan Ölüler
  • Havuz
  • Aşk Şarkısı
  • Bir Ölünün Rüyası
  • Bu Akşam Vakti Deniz
  • Obsession
  • Ölüm, Sinsi Ölüm
  • Yaşamak
  • Kerbelâ
  • Düşündüğüm Yer
  • Geçerken
  • Şehir
  • Ölmüştüm
  • İmrendiğim Şey
  • Yıldızlar
  • Sen Yoksun ki
  • Harp Baharı
  • Şubat Sabahı
  • Sevsen Beni Çocuğum
  • Her Gece mi Bu Uykusuzluk
  • Anarşi
  • Bir Nehir Bilirim
  • Okşamaya Vakit Kalmadı
  • Hey Gidi Güneşli Uykular
  • Ölmek İstemeyen Adam
  • Yağmur Yağıyordu
  • Irmak
  • Ölü
  • Elveda
  • Kadın Göğsü
  • İmkânsız Vuslat
  • Etraf Konuşurlarken
  • Hâtırası Yeter
  • Neden Sonra
  • Bir Yemiş Olacak
  • Kış Güneşi
  • Kur’a
  • Uyku
  • Mademki Güzelsin
  • Ben Ölecek Adam Değilim
  • Delilere Selâm
  • Kıtadan Mektup
  • Böyle İşte
  • Bir Kıtacık
  • Rönesans
  • Bizimkiler
  • Bereket Versin
  • Kavs-i Kuzeh
  • Akşamcı
  • Değirmen
  • Mangal Başında
  • Durgun Deniz
  • Esmer Güzeli Yârim
  • Kış Mevsimi
  • Kurban Bayramı
  • Sadri Ertem’i Düşünürken
  • Giderken
  • Yadigâr
  • Hizmetçi Kız
  • Fikr-i Sabit
  • Felekten Bir Gece
  • Mesut Çift

 

Memleket İsterim Şiiri

Memleket isterim

Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;

Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

 

Memleket isterim

Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;

Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

 

Memleket isterim

Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;

Kış günü herkesin evi barkı olsun.

 

Memleket isterim

Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;

Olursa bir şikâyet ölümden olsun.

 

Otuz Beş Yaş Şiiri

Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.

Dante gibi ortasındayız ömrün.

Delikanlı çağımızdaki cevher,

Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,

Gözünün yaşına bakmadan gider.

 

Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?

Benim mi Allahım bu çizgili yüz?

Ya gözler altındaki mor halkalar?

Neden böyle düşman görünürsünüz,

Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?

 

Zamanla nasıl değişiyor insan!

Hangi resmime baksam ben değilim.

Nerde o günler, o şevk, o heyecan?

Bu güler yüzlü adam ben değilim;

Yalandır kaygısız olduğum yalan.

 

Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;

Hatırası bile yabancı gelir.

Hayata beraber başladığımız,

Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;

Gittikçe artıyor yalnızlığımız.

 

Gökyüzünün başka rengi de varmış!

Geç farkettim taşın sert olduğunu.

Su insanı boğar, ateş yakarmış!

Her doğan günün bir dert olduğunu,

İnsan bu yaşa gelince anlarmış.

 

Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!

Her yıl biraz daha benimsediğim.

Ne dönüp duruyor havada kuşlar?

Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim?

Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?

 

Neylersin ölüm herkesin başında.

Uyudun uyanamadın olacak.

Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?

Bir namazlık saltanatın olacak,

Taht misali o musalla taşında.

 

Gün Eksilmesin Penceremden Şiiri

Ne doğan güne hükmüm geçer,

Ne halden anlayan bulunur;

Ah aklımdan ölümüm geçer;

Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.

 

Ve gönül Tanrısına der ki:

- Pervam yok verdiğin elemden;

Her mihnet kabulüm, yeter ki

Gün eksilmesin penceremden!

 

Abbas Şiiri

Haydi Abbas, vakit tamam;

Akşam diyordun işte oldu akşam.

Kur bakalım çilingir soframızı;

Dinsin artık bu kalp ağrısı.

Şu ağacın gölgesinde olsun;

Tam kenarında havuzun.

Aya haber Sal çıksın bu gece;

Görünsün şöyle gönlümce.

Bas kırbacı sihirli seccadeye,

Göster hükmettiğini mesafeye

Ve zamana.

Katıp tozu dumanı,

Var git,

Böyle ferman etti Cahit,

Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş’tan;

Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.



Kapat