Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi

Suç ve Ceza – Dostoyevski

 

Dünya Edebiyatın’ın göz bebeği hatta bizce bir başyapıt olarak okunması gereken kitaplar listenizin ilk kitabıdır Suç ve Ceza. Öyle ki kitapta adeta kendi hayatından kesitler sunan Dostoyevski, Suç ve Ceza’nın ana karakteri Raskolnikov ile çektiği sancıları, yaşadığı taşkınlıkları ve kaosu ve bu süreçte yaşadığı ahlaki ikilemleri anlatarak dönemin Rusya’sına ayna tutmaktadır.

Suç ve Ceza, yazarın yaşamış olduğu dört yıllık kürek ve beş yıllık Sibirya’daki sürgün cezasından sonra yazmış olduğu ikinci romandır. Romanı yazma fikri ise yaşadıklarından yola çıkarak Dostoyevski’nin aklına 1865 yılında düşmüştür. Dostoyevski’nin o dönem alacaklılara karşı borcunun olması ve vefat eden kardeşinin ailesine yardım etmeye çalışması kitabın karakteri Raskolnikov’a can veren ana yaşanmışlıktır denilebilir. Zira kitapta can verdiği karakter ile Dostoyevski,  parası için tefeci kadını öldürmeyi tasavvur eden Saint Petersburg’lu hukuk öğrencisi Raskolnikov’un fakirliği ve bu fakirliğin onu bu tarz düşüncelere itmesi yüzünden yaşadığı manevi ve ahlaki gitgellerine, ikilemlerine, kendisiyle mütemadiyen çelişmesine odaklanmaktadır.

Romanda tefeci kadını öldürdükten sonra yaptığının bilinciyle hastalıklı bir ruh haline bürünen Raskolnikov, en nihayetinde yaşadığı duygu yoğunluğu altında ezilerek suçunu itiraf etmekte ve Sibirya’ya sekiz yıllık bir esarete gönderilmektedir. Kitabın diğer karakterlerinden biri olan Sonya’nın sevgisi sayesinde ise Raskolnikov yaşadığı tüm bu kaos ve taşkınlıkların ardından Nietzcshe’nin de deyimiyle dans eden bir yıldız doğuracak ve ahlaki bir yenilenme yaşayacaktır. 



Kapat