Ürün Sepetinize Başarıyla Eklendi
Arı Usun Eleştirisi - Halkkitabevi

Arı Usun EleştirisiA ve B Yayımları İçin Önsözler - Giriş - Aşkınsal Estetik

Stok Kodu
9772146123004
Boyut
10x16
Sayfa Sayısı
112
Baskı
4
Basım Tarihi
2011-03
Çeviren
Aziz Yardımlı
Resimleyen
7ffa6981ee8b4a8faf9b183f836e8958
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
1. Hamur
Dili
Türkçe
Orijinal Adı
Kritik Der Reinen Vernunft
68,00TL
%20 İNDİRİM
54,40TL
Taksitli fiyat : 9 x 6,65TL
Stokta var
9772146123004
410422
Arı Usun Eleştirisi
Arı Usun Eleştirisi A ve B Yayımları İçin Önsözler - Giriş - Aşkınsal Estetik
54.40

Immanuel Kant (1724-1804) tüm yaşamını doğduğu ve hiç ayrılmadığı Prusya kenti Königsberg’de geçirdi. Orada tanrıbilim okudu, 1755’te öğretmenlik görevine başladı, 1770’te mantık profesörü oldu, ve hiç evlenmedi. En önemli yapıtı olan Arı Usun Eleştirisi’ nde bilme yetimizin bilmeye yetenekli olup olmadığını bilmemiz, yani bilmeden önce bilmemiz gerektiğini göstermeye çalıştı. Kişisel bilincini Gerçeğin saltık yargıcı sayarak "Arı Us" dediği sıradan derin düşünme yetisini yargıladı, ve onu bilginin sınırlarını aşması zemininde eleştirdi. Buna kanıt olarak herhangi bir çıkarsama ya da tanıtlama sunmayı gerekli görmeksizin, tüm belirlenimlerden boşaltılmış ve dolayısıyla bilinmesi özel olarak olanaksızlaştırılmış ve gereksizleştirilmiş bilinemez bir kendinde-Şey soyutlamasını gösterdi. Bilme yetisi gerçek Varlık ile, kendinde-Şey ile ilişkisiz olarak salt kendi düşüncelerini bilebilirdi. Bilmenin bilincinin ötesine, nesnelliğe geçmesi yasaklandı.

Kant’ın tanıtlamaları sıradan bilincin olağan tasım işlevleridirler, her içeriğe eşit ölçüde açık olarak herhangi bir yöntemsel karakter göstermezler. Bu seçme özgürlüğü içinde, Eleştirel Felsefe Realiteyi bilginin alanından dışlar ve Fenomenin öznelliği içine yerleşerek yalnızca bilincin kendisinin bilginin nesnesi olabileceğini savunur. Yine, eğer Kant’ın felsefesini düzeltmeden alırsak, insan için olanaklı olan yalnızca fenomenal bir ‘bilim,’ bilginin yerini alan inancın temelinde fenomenal bir ahlak ve törellik, ve kişisel-öznel beğeniler temelinde fenomenal bir estetiktir.

Özellikle ‘aşkın/transzendent’ olanla ilgilenmeyen felsefesine keyfi olarak ve paradoksal olarak ‘Aşkınsal/Transzendental Felsefe’ adını veren Kant kuşkucu eğilimi ile Aufklärung filozofları arasında bir onur yeri doldurdu. Tüm zamanlarda kendisini dinlemeye ve izlemeye hazır eşit ölçüde kuşkucu eğilimli geniş bir bilinç alanının duygudaşlığını kazandı. Kişisel olarak bir nihilist olmasa da, "insanın yamuk tahtasından düzgün hiçbirşey yapılamaz" diyordu.

Kapat